NFT ve Fikri Mülkiyet
Her geçen gün yıkıcı ve dönüştürücü blockchain teknolojisinin farklı kullanım alanları ile karşılıyoruz. Bunlardan biri de çok kısa sürede önemli işlem ve değer hacmine ulaşan Non-Fungible Token (Nitelikli Fikri Tapu) (“NFT”) ekosistemi. Gerçekten de NFT’ler milyon dolarlara satılırken, başta fikri mülkiyet hukuku olmak üzere mevcut düzenlemelerin bu özgün teknolojiye nasıl yansıtılacağına dair sorular da artıyor.
Ekosistemin hangi tarafında olursak olalım, NFT’nin ve temsil ettiği değerin aslında ne olduğunu teknik, hukuki ve finansal boyutuyla anlamamız gerekiyor. Bu yazı ile NFT’lerin oluşturulması ve satışı sırasında karşılaşılabilecek sorunları genel olarak incelemek istiyoruz. Bu doğrultuda sırasıyla blockchain teknolojisinin NFT’leri etkileyen temel özelliklerini, teknik boyutu ile NFT bileşenlerini ve NFT’lerin oluşturulması ve satışının hukuki sonuçlarını tartışacağız.
Blockchain Teknolojisi ve NFT
Blockchain teknolojisi, herhangi bir aracı kurum olmadan kriptografik protokoller aracılığıyla her türlü verinin kaydedildiği dağıtık yapıdaki dijital veri tabanıdır. Blockchain’in temel özellikleri arasında merkeziyetsiz, değiştirilemez, herkes tarafından izlenebilir ve şeffaf yapısı sayılabilir. Blockchain ağlarının temelini oluşturan dağıtık defter teknolojisi ile, günlük hayatımızda aracı kurumlara atfettiğimiz güven unsurunun süjesi değişmektedir.
Blockchain teknolojisinin en önemli kullanım ürünlerinden biri de ‘token’dır. Token, herhangi bir değeri temsil edebilen ve kriptografik protokollerle oluşturulan dijital bilgi birimleridir. NFT’ler de aslında, kullandığı blockchain teknolojisi sayesinde dijital içerik ile bağlantı kuran değiştirilemez token’lardır. Dijital olarak var olan, dijitalleştirilebilen her içerik NFT’ye dönüştürülebilmektedir. Bunlar arasında dijital sanat, dijital koleksiyon, müzik dosyaları, çevrimiçi oyunlar, videolar, sosyal medya paylaşımları ve GIF’ler sayılabilir. Blockchain teknolojisi, ağ katılımcılarının NFT’nin oluşturulmasından itibaren yaşam döngüsü boyunca gerçekleştirilen tüm işlemleri izleyebilmesini sağlamaktadır.
Teknik Boyutuyla NFT’ler
NFT’lerin daha iyi anlaşılabilmesi için akıllı sözleşmelerden ve NFT’lerin işletildiği Ethereum blockchain yapısında kullanılan standartlardan kısaca bahsetmek istiyoruz. NFT’ler, akıllı sözleşmeler ile yazılmakta ve saklanmaktadır. Akıllı sözleşmeler, sözleşme koşullarının oluşturulmasına ve uygulanmasına yönelik otomatik işlemler gerçekleştiren bilgisayar kodları olarak tanımlanabilir. Ethereum blockchain’inde NFT’lerden bahsedilebilmesi için ilk olarak akıllı sözleşmenin standardına bakılmalıdır. Bir akıllı sözleşme ERC-721 standardı ile oluşturulmuşsa burada artık NFT’den bahsediyoruz demektir. Bu standart, dijital içeriğin NFT’yi oluşturan kişi ile eşlenmesini sağlamaktadır. Böylece NFT’ye yalnızca onu oluşturan kişi sahip olabilecek, diğer kullanıcılar ise dijital içeriğin yalnızca bir kopyasını edinebilecektir.
Çeşitli NFT türleri bulunmakla birlikte, telif hukuku bakımından yapılacak değerlendirme için zincir içi (on-chain) ve zincir dışı (off-chain) NFT’ler arasında da bir ayrıma gidilmelidir. Zincir içi NFT’lerde dijital içeriğin kendisi ve meta veriler doğrudan blockchaine yüklenmektedir. Zincir dışı NFT’lerde ise dijital içerik ve meta veriler blockchain üzerinde depolanmayıp yalnızca NFT ile ilişkilendirilir. Peki bu ilişkilendirme ne anlama geliyor? Aslında NFT’ler, dijital içeriğin kendisini değil yalnızca dijital içerik ve meta verilerin nerede bulunacağını belirten ‘token URI’ içerir. Depolama hacminin sınırlı olması ve yükleme maliyetlerinin yüksekliği gibi sebeplerle zincir içi NFT’ler yerine çoğunlukla zincir dışı NFT’ler tercih edilmektedir. Ancak zincir dışı NFT’lerin tercih edilmesi, telif hukuku bakımından yapılacak değerlendirmede bazı zorluklar yaratmaktadır.
Fikri Mülkiyet Hukuku Boyutuyla NFT’ler
Bir dijital içeriğin NFT’ye dönüştürülmesi telif hukuku ihlali yaratır mı?
Kullanıcıların telif hukuku bakımından karşılaşabileceği sorunları NFT oluşturma ve satın alma aşamaları için ayrı ayrı değerlendirmek istiyoruz. İlk olarak bir dijital içeriğin NFT’ye dönüştürülmesinin (minting) telif hakkı ihlali yaratıp yaratmayacağını inceleyeceğiz. Bunun için NFT’ye dönüştürme eyleminin telif hukukundaki karşılığını bulmak gerekir. Yukarıda belirtildiği üzere, NFT teknik anlamda eserin kendisi olmayıp, Token ID ve sözleşme adresinin birleşiminden oluşan benzersiz metaveri dosyalarıdır. Bu iki sayının özgün kombinasyonundan oluşan NFT’lerin aslında dijital içerik ile ilişkilendirilen, dijital içeriğin nerede olduğunu gösteren dijital imzalar olduğunu söyleyebiliriz.
Fikri mülkiyet hukuku uyarınca eseri çoğaltma, işleme ve dijital olarak umuma iletim hakları eserin yaratıcısına aittir. Bir dijital içeriğin NFT’ye dönüştürülmesi çoğaltma, yayma ya da dijital olarak umuma iletimi kapsamında değerlendirilirse, NFT’ler yalnızca eserin yaratıcısı tarafından oluşturulmadır. Buna karşılık dijital içeriği barındırmayan ve bunlara referans gösteren NFT’lerin, doğrudan eserin çoğaltma, yayma ve umuma iletimi olarak değerlendirilmesi oldukça zordur. Her şeyden önce, zincir dışı NFT’lerde yalnızca dijital içerikle bağlantı kuran bir token URI bulunur. Peki dijital içeriğe dair böyle bir bağlantı verilmesi umuma iletim sayılabilir mi? Bu değerlendirme için kişinin dijital içeriği hukuka aykırı şekilde NFT’ye dönüştürüp dönüştürmediği, NFT oluşturmasında kâr amacı olup olmadığı, kişisel kullanım kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği gibi birçok unsurun birlikte incelenmesi gerekir. Bir dijital içeriğin NFT’ye dönüştürülmesi tek başına ihlal oluşturmamakla birlikte, NFT’lerin satışına ve takasının yapılmasına olanak sağlayan veya aracılık eden bir NFT platformu üzerinde listeleyen üçüncü kişinin kâr amacı olduğu ve eser sahibinin telif haklarını ihlal ettiği söylenebilecektir.
NFT’yi satın alan alıcı hangi haklara sahip olacaktır?
Kural olarak NFT satışı, NFT’ye dönüştürülen dijital içerik üzerindeki telif hakkının devrini içermez. Alıcı, yalnızca NFT formatı üzerinde bir kullanım hakkına sahip olur. Ancak alıcılar NFT satın aldıklarında elde edecekleri hakların kapsamı konusunda kafa karışıklığı yaşamaktadır. Çoğu alıcı, NFT satın aldığında esere ve bağlantılı haklara sahip olacağını düşünmektedir.
Bu kafa karışıklığının sebeplerinden biri NFT platformları tarafından sunulan hizmet koşulları olabilir. NFT platformları tarafından sunulan çeşitli hizmet koşullarını incelediğimizde bir token’a sahip olmanın fiziksel bir sanat eserine sahip olmak gibi olduğu, NFT’nin temeldeki sanat eseri için bir sahiplik zinciri sağladığı, NFT’lerin kalıcı bir özgünlük ve sahiplik kaydı sağladığı gibi ifadelere yer verildiğini görüyoruz. Platformların NFT’ye sahip olmak ile eserin kendisine sahip olmak arasında ilişki kuran yapısı ekosistemin tüketici tarafında bir yanılsama oluşturmaktadır. Bu yanılsamanın diğer önemli sebebi ise satış bedellerindeki yüksekliktir. Gerçekten de milyon dolarlık bir NFT satın alan kişinin bir kod dizisinden daha fazlasını elde edeceğini varsaymak hiç de zor değil.
Bununla birlikte, bazı NFT sahipleri eser sahipliğinden doğan hakları da devretmek isteyebilir. Böyle bir durumda yasalarda öngörülen şekil şartlarını sağlamak koşuluyla, ilgili hakların devri akıllı sözleşme kapsamına dahil edilebilir. Birçok hukuk düzeninde telif haklarının devri için yazılılık şartı öngörülmüştür. Hukuk düzeninin getirdiği yazılılık şartı karşısında NFT platformlarının bu gereksinimi nasıl karşılayacağı düşündürücüdür. Buna karşılık yazılılık şartı karşılanmasa dahi bazı platformların NFT oluşturulması aşamasında kişiye, alıcıya NFT ile birlikte telif haklarını da devretmek isteyip istemediğine dair seçenek sunduğu görülmektedir.
Bir NFT satın almak, alıcının telif haklarından yararlanmasını sağlamasa da eser sahibi, alıcıya eserin belirli kullanımları için bir lisans verebilir. NFT platformları genellikle kendi kullanım koşullarını ve standart lisans sözleşmelerini kullanmaktadır. Platformlar tarafından sunulan bu NFT lisansları, kamu telif hakkı lisansı olarak herkes tarafından kullanılacak şekilde tasarlanan creative commons (CC) lisansına benzetilebilir. Platformlar tarafından sunulan lisansın kapsamı doğrultusunda alıcılar NFT’leri kullanabilir, dağıtabilir, sergileyebilir ve/veya yeniden satabilir.
NFT Uyuşmazlıklarında Uygulanacak Hukuk Düzeni
Bir diğer önemli konu ise NFT’ler hakkında yaşanan bir uyuşmazlığa hangi hukukun uygulanacağıdır. Söz konusu değerlendirme bakımından ilk olarak NFT’lerin hukuki niteliğinin tespiti gerekir. Bu konuda doktrinde iki görüş bulunmaktadır. Bunlardan ilki NFT’nin eserden bağımsız ve özgün bir varlık olduğu, dolayısıyla ayrı düzenlemelere tabi olması gerektiği, ikincisi ise NFT’nin eserden bağımsız bir varlığı bulunmadığı, bu sebeple de mevcut hukuk düzenlemelerinin NFT’lere uygulanması gerektiği şeklindedir. NFT’lere dair yapılabilecek bir düzenleme için öncelikle bu belirlemenin yapılması gerekir.
NFT’lerin kendine has özellikleri dikkate alınarak kapsayıcı ve çerçeve düzenlemeler mi yapılacağı yoksa mevcut yasalarla mı yetinileceğini zaman gösterecek. Bununla birlikte, telif haklarına ilişkin belirsizliklerin bir kısmının NFT lisans sözleşmeleri ile giderilmesi mümkün. Bu sebeple henüz kapsayıcı düzenlemelerin yapılmadığı bu erken aşamada, NFT platformları tarafından sunulan kullanım koşulları ve lisans sözleşmeleri telif haklarının korunmasında belirleyici olacağını söyleyebiliriz.
🐦 Twitter: @crypt01ex
📝 Medium: avba
🔗Web: avbalegal.com
LikeCommentShare